Babası İspanya'nın en ağır siyasi cezalarının verildiği bir hapisanede mahkûmdu küçük kızın. Fırsat bulduğu her hafta sonu babasını ziyaret için annesiyle birlikte hapisaneye giderdi, yine bir ziyarete giderken babası için çizdiği resmi yanında götürdü, ancak hapisane kurallarına göre özgürlüğü çağırıştıran her türlü şeyin mahkûmlara verilmesi yasaktı, bu sebeple kağıda çizdiği kuş resmini kabul etmemişler ve oracık ta yırtmışlardı, .çok üzülmüştü küçük kız. Babasına söyledi bunu, o da " üzülme kızım, yine çizersin; Bu sefer çizdiklerine dikkat edersin olur mu?" dedi. Küçük kız diğer ziyaretinde babasına yeni bir resim çizip götürdü. Bu sefer kuş yerine bir ağaç ve üzerine siyah minik benekler çizmişti. Babası keyifle resme baktı ve sordu:"Hmm! Ne güzel bir ağaç bu, üzerinde ki benekler ne portakal mı?". Küçük kız babasına eğilerek, sessizce:"Hişt! O benekler ağacın içinde saklanan kuşların gözleri.!"
Bazen insanları hafife almak için:" Çocuk gibisin, çocuk gibi davranıyorsun"denir ya.! Bu hikâyeden sonra çocuk gözüyle bakmanın basit olmadığını anlıyor insan.